Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB ya da İngilizce adıyla ADHD), genellikle çocukluk çağında tanısı konulan bir nörogelişimsel bozukluk olarak bilinir. Ancak birçok kişi, çocukluktan beri bu durumu yaşamasına rağmen tanı alamadan yetişkinliğe ulaşır. Yetişkinlerde ADHD, sıklıkla gözden kaçar; çünkü belirtileri çocuklardaki gibi hiperaktif ya da dikkat dağınıklığı şeklinde değil, daha ince ve karmaşık şekillerde ortaya çıkabilir.
Bu yazıda, yetişkinlerde ADHD’nin az bilinen belirtilerini, tanı sürecini, etkilerini ve başa çıkma yollarını detaylı şekilde inceleyeceğiz.
ADHD (Attention Deficit Hyperactivity Disorder), dikkat eksikliği, dürtüsellik ve hiperaktivite ile karakterize edilen nörobiyolojik bir bozukluktur. Yetişkinlerde hiperaktivite, çocuklara kıyasla daha az görülürken, dikkat dağınıklığı ve organizasyon güçlüğü daha ön plandadır.
ADHD’nin temelinde beynin yürütücü işlevlerini (planlama, zamanlama, organize olma, odaklanma, önceliklendirme) etkileyen yapısal ve işlevsel farklılıklar vardır.
Yetişkinlerde ADHD tanısı çoğu zaman konulmaz veya başka sorunlarla karıştırılır. Bunun nedenleri arasında:
Bu sebeplerle birçok yetişkin, yaşadığı dikkat sorunlarını “kişilik özelliği” ya da “tembellik” gibi yanlış etiketlerle açıklar ve gerçek nedenin farkına varamaz.
ADHD’nin yetişkinlerdeki belirtileri çoğu zaman çocuklardaki klasik belirtilerden farklıdır. İşte en sık göz ardı edilen semptomlar:
Bir işi yapmak için niyetlenip saatlerce başlayamamak ya da yapılması gereken işleri son dakikaya bırakmak ADHD’li bireylerde çok yaygındır. Bu durum genellikle “motivasyon eksikliği” olarak algılansa da aslında dikkat ve görev başlatma işlevindeki bozulmanın bir yansımasıdır.
Toplantılara geç kalmak, zamanı yanlış tahmin etmek veya belirli sürede iş yetiştirememe durumu ADHD’nin önemli işaretlerinden biridir. Bu kişiler sık sık “Zaman nasıl geçti anlamadım” ya da “Bunu yarım saatte bitiririm sanmıştım” cümlelerini kurar.
Bazı yetişkinler detaylara aşırı takılırken, bazıları ise küçük ama kritik ayrıntıları tamamen atlar. Örneğin, e-posta gönderirken ek dosyayı unutmak ya da iş teslim tarihlerine dikkat etmemek yaygın sorunlardandır.
ADHD olan bireyler çoğu zaman hızlı ve düşünmeden kararlar alabilir. Ani iş değişiklikleri, plansız harcamalar ya da ilişkilerde ani kopuşlar bu dürtüselliğin sonucudur. Aynı zamanda bu kişiler bir işe büyük motivasyonla başlasa da kısa sürede tükenebilir.
Konuşma sırasında söz kesme, sohbeti dağıtma ya da konudan konuya atlama gibi davranışlar, çevre tarafından yanlış anlaşılabilir. Bu da sosyal ilişkilerde zorluklara, bazen yalnızlığa neden olabilir.
Yetişkin ADHD’si olan bireyler duygularını yönetmekte zorlanabilir. Ani öfke patlamaları, motivasyon düşüklüğü, içsel huzursuzluk sık görülen belirtilerdendir. Genellikle duygular yoğun yaşanır ve hızlı değişir.
Anahtar, cüzdan, telefon gibi günlük eşyaların sık sık kaybedilmesi veya yapılacak işlerin unutulması da ADHD’nin habercisi olabilir. Bu durum kişinin özgüvenini zedeleyebilir ve “dalgınlık” olarak etiketlenmesine neden olabilir.
Sürekli tetikte olmak, aynı anda birçok düşünceye odaklanmak zorunda kalmak zihinsel yorgunluk yaratır. Bu da genel bir tükenmişlik hissine yol açar.
Yetişkinlerde ADHD tanısı için çocukluk dönemine ait belirtiler de değerlendirilmelidir. Tanı, yalnızca bir psikiyatrist veya klinik psikolog tarafından konulabilir. Değerlendirme süreci genellikle:
şeklinde ilerler.
ADHD, sadece akademik değil aynı zamanda mesleki, sosyal ve duygusal alanlarda da işlevselliği etkiler.
Tüm bu etkiler zamanla özgüven kaybına ve depresif duygu durumuna neden olabilir.
ADHD’li bireylerde eş tanı olarak anksiyete ve depresyon oldukça sık görülür. Dikkat eksikliği nedeniyle başarısızlık hissi, sosyal izolasyon ve duygusal iniş çıkışlar, bu durumları tetikler. Bu nedenle ADHD sadece “dikkat sorunu” olarak görülmemeli, geniş bir psikolojik değerlendirme süreciyle ele alınmalıdır.
Yetişkin ADHD’si tedavi edilebilir bir durumdur. Tedavi, bireysel ihtiyaçlara göre planlanır.
Dopamin ve noradrenalin seviyelerini düzenleyen ilaçlar (örneğin metilfenidat, atomoksetin), odaklanmayı ve dürtü kontrolünü iyileştirir. İlaç kullanımı mutlaka uzman hekim gözetiminde olmalıdır.
