Depresyon denildiğinde çoğu kişinin aklına yoğun, ani başlayan ve günlük hayatı tamamen durduran ağır tablolar gelir. Ancak bazı durumlarda depresyon daha sinsi, daha uzun soluklu ve çoğu zaman fark edilmeden yıllarca sürebilir. İşte bu tabloya distimi veya diğer adıyla süreğen depresyon denir.
Distimi yaşayan kişiler, hayatlarını “biraz keyifsiz, biraz enerjisiz ama idare edebilir halde” sürdürür. Bu nedenle çevresindekiler çoğu zaman fark etmez; hatta kişi kendisi bile bunun normal olduğunu düşünebilir. Fakat distimi, aslında tedavi edilmediğinde bireyin yaşam kalitesini ciddi biçimde bozan ve başka ruhsal sorunlara zemin hazırlayan önemli bir ruh sağlığı problemidir.
Bu yazıda distimi nedir, belirtileri nelerdir, neden ortaya çıkar ve nasıl tedavi edilir? sorularını ayrıntılı olarak ele alacağız.
Distimi, tıpta süregen (kronik) depresif bozukluk olarak tanımlanır. Normal depresyon atakları kısa sürede başlayıp yoğun şekilde hissedilebilirken, distimi daha düşük şiddette ama en az 2 yıl boyunca devam eden depresif duygudurumla kendini gösterir.
Kişi, çoğu zaman hayatı boyunca kendini hep böyle hissettiğini sanır. Enerjisi düşüktür, keyif almakta zorlanır, motivasyonu azdır ve sürekli bir isteksizlik içindedir. Ancak işine gidebilir, günlük sorumluluklarını yerine getirebilir. Bu yüzden dışarıdan bakıldığında sorun fark edilmeyebilir.
Distimi belirtileri, majör depresyona kıyasla daha hafiftir ancak sürekliliği nedeniyle çok yıpratıcıdır.
Bu belirtiler her gün olmasa da haftaların ve ayların büyük bölümünde ortaya çıkar.
Bazı kişilerde distimi üzerine majör depresyon atakları da eklenebilir. Buna çifte depresyon denir. Bu durumda kişinin tedavi süreci daha karmaşık hale gelir.
Distimi tek bir nedenden kaynaklanmaz; genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin birleşimi sonucu ortaya çıkar.
Ailede depresyon veya anksiyete öyküsü olanlarda distimi daha sık görülür.
Serotonin, dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin azlığı distimiye yol açabilir.
İhmal, istismar, sevgi eksikliği veya aşırı eleştirel ebeveynlik distimi riskini artırır.
Uzun süreli iş stresi, ilişki problemleri veya kayıplar süreğen depresyonu tetikleyebilir.
Mükemmeliyetçi, kaygılı ve kendine karşı aşırı eleştirel kişilerde distimi daha sık görülür.
Distimi yaşayan bireyler çoğu zaman hayatlarını “yarım kapasite” ile sürdürür.
Bu durum yıllar boyunca devam ettiği için kişi bunu karakterinin bir parçası zanneder. Oysa bu bir hastalıktır ve tedavi edilebilir.
Tanı koymak için uzman psikiyatrist veya klinik psikolog değerlendirme yapar. DSM-5 kriterlerine göre:
Bu kriterler karşılandığında distimi tanısı konabilir.
Distimi uzun süreli olduğu için tedavi süreci sabır gerektirir. Ancak uygun yöntemlerle kişi daha sağlıklı ve enerjik bir hayata kavuşabilir.
En etkili yöntemlerden biridir.
Psikiyatrist kontrolünde antidepresanlar kullanılabilir. Serotonin dengesini düzenleyen ilaçlar yaygındır.
Aile ve arkadaş desteği, distimi tedavisinde büyük rol oynar.
Tedavi edilmeyen distimi şu sonuçlara yol açabilir:
Bu nedenle distimi mutlaka profesyonel destek gerektirir.
